Fluent Fiction - Turkish: A New Year's Reunion: Finding Joy Amidst Family Tensions Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.com/tr/episode/2024-12-25-23-34-02-tr Story Transcript:Tr: Kış mevsiminin serin rüzgarı Bodrum Yarımadası'nda hafifçe esiyordu.En: The cool breeze of the winter season was gently blowing across the Bodrum Peninsula.Tr: Yasin ve Elif, yılbaşı için büyükannelerinin taş evine doğru yola çıkmışlardı.En: Yasin and Elif had set out for their grandmother's stone house for New Year's.Tr: Yol boyunca, denizin ve yakamozların güzelliğine hayran kaldılar.En: Along the way, they admired the beauty of the sea and the phosphorescence.Tr: Ufukta güneş batarken, gökyüzü pembeye ve turuncuya boyanmıştı.En: As the sun set on the horizon, the sky was painted pink and orange.Tr: Yasin, arabanın camına yaslanmış, düşüncelere dalmıştı.En: Yasin leaned against the car window, lost in thought.Tr: Aile toplantıları genellikle gergin oluyordu, bu yüzden biraz kaygılıydı.En: Family gatherings were usually tense, so he felt a bit anxious.Tr: Elif ise heyecanlıydı; ailesiyle yeniden bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyordu.En: Elif, on the other hand, was excited; she was eagerly looking forward to reuniting with her family.Tr: Ayrıca, nişanlandığını açıklamak için doğru anı arıyordu.En: Besides, she was searching for the right moment to announce her engagement.Tr: Taş ev, zeytin ağaçlarının arasında, denize bakan bir yamaçtaydı.En: The stone house was on a slope overlooking the sea, nestled among olive trees.Tr: Bahçede küçük lambalar, ağaçların dallarına dolanmıştı.En: Small lights were entwined in the branches in the garden.Tr: İçeri girdiklerinde, sıcaklık ve çay kokusu onları karşıladı.En: As they entered, the warmth and smell of tea greeted them.Tr: Büyükanneleri, onları sevinçle karşıladı ve hemen mutfağa yönlendirdi.En: Their grandmother welcomed them with joy and immediately led them to the kitchen.Tr: Akşam yemeği vakti geldiğinde, aile sofranın etrafına toplandı.En: When dinner time arrived, the family gathered around the table.Tr: Sohbet hoş başladı ama kısa sürede alışıldık tartışmalara dönüştü.En: The conversation started pleasantly but quickly turned into customary arguments.Tr: Geçmiş olaylar ve unutulmayan anılar açılınca, Yasin içten içe endişelendi.En: As past events and unforgettable memories were brought up, Yasin worried internally.Tr: Elif, kardeşinin huzursuzluğunu hissetti ama kararlıydı.En: Elif sensed her brother's unease but was determined.Tr: Elif, içindeki heyecan ve tedirginlikle yerinden kalktı.En: Elif, feeling a mix of excitement and nervousness, stood up.Tr: "Bir haberim var," dedi, sesi titrek ama cesurdu.En: "I have news," she said, her voice shaky but bold.Tr: "Ben nişanlandım."En: "I'm engaged."Tr: Herkes şaşkınlıkla birbirine baktı.En: Everyone looked at each other in surprise.Tr: Bir an sessizlik hakim oldu, ancak ardından büyükannesi gülümseyerek ellerini çırptı.En: A moment of silence prevailed, but soon after, their grandmother smiled and clapped her hands.Tr: "Ne güzel bir haber bu," diyerek Elif'e sarıldı.En: "What wonderful news," she said, hugging Elif.Tr: Ailenin şaşkınlığı yerini sevinç gözyaşlarına ve tebriklere bıraktı.En: The family's astonishment gave way to tears of joy and congratulations.Tr: Yasin bir an için nasıl rahatlasa da bu duygu, yerini gurur ve mutluluğa bıraktı.En: Although Yasin felt relief for a moment, this feeling turned into pride and happiness.Tr: O an anladı ki, kaygıları yersizdi.En: At that moment, he realized that his worries were unfounded.Tr: Anlık duyguların ve sevincin gücünü hissetti.En: He sensed the power of instant emotions and joy.Tr: Bu olay, aileyi bir araya getirdi.En: This event brought the family together.Tr: Eski tartışmalar unutuldu, yeni bir sayfa açıldı.En: Old arguments were forgotten, and a new page was opened.Tr: Bir yandan sahildeki dalgalar sessizce geceyi selamladı, diğer yandan taş evin içinde kahkahalar yankılandı.En: On one hand, the waves on the shore quietly greeted the night, while on the other, laughter echoed inside the stone house.Tr: Yasin ve Elif, yılbaşı ışıkları altında geleceğe umutla baktılar.En: Under the New Year's lights, Yasin and Elif looked to the future with hope.Tr: Artık her ikisi de bu anının yeni başlangıçları olacağını biliyordu.En: Both knew that this moment would be the beginning of new chapters for them. Vocabulary Words:breeze: rüzgarphosphorescence: yakamozgently: hafifçeadmired: hayran kaldılarhorizon: ufukanxious: kaygılıreuniting: yeniden bir araya gelmekengagement: nişanlandığınınestled: karşılamıştıentwined: dolanmıştıcustomary: alışıldıkarguments: tartışmalarunease: huzursuzlukprevail: hakim ...